UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA VEYA BULUNDURMA SUÇU – TCK M.191
İÇİNDEKİLER
Uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçu nedir?
Uyuşturucu Madde Kullanma Amacının Tespiti- Kriterleri
Uyuşturucu Kullanma veya Bulundurma Suçu Nitelikli Halleri
Kamu Davasının Ertelenmesi Kararı
Etkin Pişmanlık
Dava Zamanaşımı Süresi
Görevli Mahkeme
Uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçu nedir?
Uyuşturucu kullanma veya bulundurma suçu olarak ifade edilen suç TCK m.191’de “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” başlığı ile düzenlenmiştir.
TCK m.191 kapsamında suçun faili kullanmak için uyuşturucu madde satın alan, kabul eden, bulunduran ya da kullanan kişidir. Fail bakımından herhangi bir ayrım yapılmamış olup suçun faili herkes olabilir.
Suçun işlenebilmesi için aşağıda yer alan seçimlik hareketlerden birinin tamamlanması yeterlidir:
- Kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak,
- Kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek,
- Kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak,
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak.
Bu suçun oluşabilmesi için satın almak, kabul etmek ve bulundurmak fillerinde amacın uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kabul etmek olması gerekir. Bu seçimlik hareketlerin kullanım amacı dışında gerçekleştirilmiş olması halinde TCK m.188 kapsamında belirtilen suç oluşmaktadır.
Uygulamada TCK m.188’de düzenlenen Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ile TCK m.191’de düzenlenen Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçunu bakımından hangi suçun oluştuğunu tespit edilebilmesi için uygulamada bazı kriterler getirilmiştir.
Uyuşturucu Madde Kullanma Amacının Tespiti- Kriterleri
Uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçunda Kanun’da yer almayan ancak failin amacının ve suç tipinin belirlenmesi açısından yargı içtihatlarıyla bazı kriterler getirilmiştir. Buna göre fail tarafından gerçekleştirilen hareketlerin hangi suç kapsamında kaldığı belirlenmektedir.
- Failin Hareketleri
- Failin Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma alışkanlığı
- Failin ekonomik durumu
- Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin miktarı – çeşitliliği
- Uyuşturucu maddenin bulunduğu yer – bulunduruluş şekli
Yargıtay Kararı – CGK., E. 2017/473 K. 2018/667 T. 20.12.2018: “Suç konusu uyuşturucu maddenin sanığın vücuduna sarılı şekilde ele geçirilmesi, bu durumun sanığın suç konusu maddenin fark edilmesini ve ele geçirilmesini önlemeye yönelik bir çaba içerisinde olduğunu göstermesi, uyuşturucu maddenin miktar ve niteliği, tutanak düzenleyicisi tanıkların kimlik kontrolü yaptıkları sırada sanığın ellerinin titrediğini beyan etmeleri, uyuşturucu maddenin ele geçiriliş şekli ile kimlik kontrolü sırasında verdiği tepkinin, sanığın yasak bir eşya taşıdığının bilincinde olduğunu ve isteyerek hareket ettiğini göstermesi, Bitlis ili Hizan ilçesinde ikamet eden, tedavi olmak için Diyarbakır’a gitmek için Tatvan’a geldiğinde burada tesadüfen karşılaştığı ve tanımadığı bir kişiden ilaç olduğunu zannettiği bir maddeyi alıp para karşılığında Mersin’e götüreceğini, teslim ettikten sonra da tedavi olmak için Diyarbakır’a gideceğini beyan eden sanığın savunmalarının kendisini suç ve cezadan kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın hayatın olağan akışına uygun düşmeyen, taşıdığı maddenin uyuşturucu olduğunu bilmediğine ve kandırıldığına ilişkin savunmalarına itibar edilemeyeceğinin, suç konusu uyuşturucu maddeleri bilerek ve isteyerek nakletmek suretiyle atılı suçu işlediğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.”
Yargıtay Kararı – CGK., E. 2018/10 K. 2018/57 T. 20.2.2018: “Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 gün ve 107-136 ile 06.03.2012 gün ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, hangi maksada matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.
İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler halinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli belirtilerdir.
Üçüncü kriter de, bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları halinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.”
Uyuşturucu Kullanma veya Bulundurma Suçu Nitelikli Halleri
TCK m.191 kapsamında failin özelliğine göre bir nitelikli hal getirilmemiştir. Ancak suçun işlendiği yer cezada artırım sebebi olarak düzenlenmiştir.
TCK m.191/10: “Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Dolayısıyla suçun madde metninde belirtilen yerlerde işlenmesi halinde verilecek cezada yarı oranında artırım yapılacaktır.
Kamu Davasının Ertelenmesi Kararı
TCK m.191 kapsamında suçu işlediği iddia edilen kişiler hakkında soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davasının ertelenmesi kararı verilecektir. Burada Cumhuriyet savcısının takdir yetkisi yoktur.
TCK m.191/2: “Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme kararı kolluk birimlerine de bildirilir.”
TCK m.191/3: “Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.”
TCK m.191 kapsamında kamu davasının ertelenmesine karar verilmesinin ardından kişinin erteleme süre zarfında kendisine belirtilen yükümlülüklere aykırı davranmaması gerekmekte olup aksi halde fail hakkında kamu davası açılabilecektir.
TCK m.191/4: “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.”
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus kamu davasının açılmasından sonra TCK m.191 kapsamında suç işlenmesi halinde bu yeni bir suç olacağından doğrudan soruşturma açılacak olup kamu davasının ertelenmesi kararı verilmeyecektir.
Failin erteleme süre zarfında yükümlülüklerine uygun davranması halinde erteleme süresinin sonunda KYOK kararı verilecektir.
Etkin Pişmanlık
Uyuşturucu ve uyarı madde suçları kapsamında TCK m.192’dde etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiş olup kullanma ve bulundurma suçu bakımından da uygulanabilecektir. Buna göre,
TCK m.192/2: “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.”
TCK m.192/3: “Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.”
TCK m.192/4: “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz.”
Maddenin 3.fıkrası kapsamında etkin pişmanlık hükümleri en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekmektedir.
Dava Zamanaşımı Süresi
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma veya bulundurma suçu şikayete tabi olmayıp re’sen soruşturulur. İlgili suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Dolayısıyla suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmesi halinde fail hakkında kamu davası açılamayacaktır.
Görevli Mahkeme
Görevli mahkeme ceza miktarına göre belirlenmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçunun temel şekli 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olduğundan görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.
Randevu almak ve danışmak için dilerseniz bize 7/24 e-posta adresimiz ya da web sitemizde yer alan iletişim numaraları üzerinden ulaşabilirsiniz. ucelhukukburosu.1@gmail.com