UYGULAMADA SONUÇLARI AÇISINDAN TİCARİ İŞ VE TÜKETİCİ KAVRAMLARI
ÖZET:
Öncelikle ticari iş ve tüketici kavramlarının açıklamasını yaparak makaleme başlayacağım. Ticari işler Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş olup genel düzenlemeler yapılmıştır. Hangilerinin adi iş hangilerinin ticari iş olduğuna Türk ticaret kanununda düzenlenenleri ticari iş borçlar kanununda düzenlenenleri adi iş saymaktayız. O halde genel hükümlere göre ticari işler ticaret mahkemesince görülür ancak hem adi iş hem ticari iş farketmeksizin olan işlerde tarafın tüketici olması durumunda özel hükümlere yani Tüketici Korunması Hakkındaki Kanuna göre tüketici mahkemelerinde görülür.Peki tarafın tüketici olduğunu ve bir işin ticari iş olduğunu nasıl anlayacağız? Bu makalemin amacı ticari işi tanımlayıp nelerin ticari iş olduğunu ve tarafın tüketici olması durumun da hangi mahkemede görüleceğini açıklayacağım.Son olarak uygulamada bunlar nasıl kullanılıyor sonuçlarıyla birlikte açıklayıp Yargıtay kararı örnekleri göstereceğim.
Ticari iş / olağan iş ayrılmasının temel önemi, TMK. ve TBK. genel hükümlere tabidir ve ticari işler ticari hükümlere tabidir (TTK. 1). Ancak, olağan veya ticari işlemin bir tarafı tüketici ise ve TKHK’da özel bir düzenleme varsa, TKHK özel bir hüküm olarak. Uygulanmalı. Gerçekten de, bazı açılardan, bu üç yasanın en az ikisinde farklı yönlerde düzenlemeler olabilir. Bu nedenle, somut dava öncelikle kanunun geçerli olduğu tespit edilmelidir. Uygulanacak hükümlerin seçimi için, öncelikle işin niteliği belirlenmelidir.
Bu çalışmada, ticari işletme, olağan işletme ve tüketici işlemlerinin kavram ve kriterleri açıklanacak ve bu üçlü ayrımın önemine ilişkin bazı sonuçlar üzerinde durulacaktır. TTK. ve TBK. bunlar önceki genel yasalardır, TKHK. Ancak, bu iki yasaya göre, daha sonra başta TKHK olmak üzere özel bir yasa olarak kabul edilmiştir.[1] hükümleri (TKHK.2; 3/1, 1 ve 83/1).
Bu nedenle, özelden genele doğru bir sıralamanın ardından, tüketici işlemi kavramı ve unsurları tanıtıldıktan sonra, ticari işletme ve olağan işletme kavramlarından bahsedilecek ve daha sonra bu üçlü ayrımla ilgili sonuçlar hakkında bazı örnekler verilecektir.
1. TÜKETİCİ KAVRAMI
Ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya gerçek veya tüzel kişiler adına veya onun adına hareket eden kamu tüzel kişileri, tüketiciler, eserler, ulaştırma aracılığı, sigorta, vekaletname, bankacılık ve benzeri sözleşmeler dahil tüketici, iş veya hizmet pazarları her türlü sözleşme ve yasal işlemdir. [2](TKHK. 3/1-l)
Sözleşmenin bir tarafı, belirli bir fiyattan mal veya hizmet sunan bir tüketicidir. Bu bağlamda, tüketici sözleşmeleri her iki tarafa tam (karşılıklı) borç veren işlemlerdir.
Bu anlamda sözleşmenin niteliği ve türünün bir önemi yoktur. Taraflardan birinin tüketici, diğerinin satıcı veya sağlayıcı olduğu sözleşmeler tüketici işlemi olarak kabul edilir (TKHK. 3 / 1-1). Maddenin gerekçesine göre, “tüketici işlemi; Çalışma, nakliye, aracılık, sigorta, vekaletname, bankacılık ve benzeri sözleşmeler dahil tüm sözleşmeler ve yasal işlemlerle ilgilidir ”. Bu nedenle, yasanın amacının uygulamadaki yorumları önlemek ve tüketici sözleşmelerinin kapsamını daraltmak olduğu anlaşılmaktadır.[3]
Eski TKHK. Yüksek Mahkeme, nakliye sözleşmesi, sigorta sözleşmesi ve hayat sigortası sözleşmesi boyunca mutlak ticari dava olduğundan, iş sözleşmesi , TKHK’da özel olarak düzenlenmiştir.[4] Bu uygulama, bu sözleşmelere taraflardan biri tüketici ise, tüketici işlemi olarak değerlendirileceği gerekçesiyle doktrinde eleştirilmiştir.
6502 sayılı Kanun’un TKHK da, tüketici işlerimlerin sınırlayıcı değildir, ilgili maddesi gereği tüketici işlem sayılması gerekir.[5] TKHK. 83/2’de, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”denilmektedir.
Tüketici işlemi olması için şartları vardır.İlki; karşılığı mal veya hizmet edinme kullanma veya yararlanma olan bir sözleşme olmalıdır. İkincisi ; sözleşmenin taraflarından biri tüketici olmalıdır.Diğeri; tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi gerekir.Bu şartların varlığı halinde tüketici işlemi olur.
6502 Sayılı Kanunun 3/1-k maddesine göre tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade eder. TTK.’nın 864/5. maddesinde de, tüketici, “sözleşmeyi ticari veya meslekî faaliyeti ile ilgili olmayan bir amaçla yapan bir gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır.[6] TKHK, bir tacir veya tacir olmayan gerçek bir kişinin özel ve ticari faaliyetlerini ve diğer faaliyetleri yürütmek için gerçekleştirilen tüketim faaliyetlerini ayırt eder. Her iki grubun ticari veya profesyonel amaçlarla ve bazen de bunun dışında bir amaç için hareket etmesi mümkündür. Bu durumda, gerçek bir tacirin bir faaliyette tüketici olarak görülmesi ve diğer faaliyette ve TKHK’da dikkate alınmaması mümkündür.
BATTAL, gerçek kişiler için, ticari işletme, tüketimin amacı, ekonomik faaliyet ile ilişkinin bir ölçüsü olsa bile, rutin bir işlem durumunda, işletmenin iş alanı olarak kullanılmalıdır. tüketicinin korunması. Bu durumda, tüccar bu işlemle ilgili olarak tüccarın tüketici olarak görülmesi gerektiğini belirtir. Uygulamada yazar, gerçek kişi tüccarların mal veya hizmet satın alması durumunda hem tüketici mahkemelerinin hem de Yargıtay’ın bu yasal işlemin tüccarın işi ile ilgili olup olmadığıyla ilgilenmediğini; ayrıca araştırma yapmadığını ve TKHK’yı uyguladıklarını ifade ettiler.[7]
Gerçek kişi tacirler tarafından gerçekleştirilen işlemlerde, ticaret karinesini göz ardı ederek bir sonuç çıkarmak eleştirilebilir.[8] Gerçek kişi tacirlerin işlemleri kural olarak ticari bir iş olarak düşünülmelidir, ancak tacir diğer tarafa yapılan işlem sırasında ticari işletme ile ilgili değildir veya işletmenin ticari kabulü için uygun değildir, işletme adı dikkate alınmalıdır (TTK.19). Yargıtay ve Tüketici Mahkemeleri, işlemi doğrudan TKHK’ya tabi tutmak için TTK .19 ile uyumlu değildir.
TTK. 19 / 1’e göre, bir tacirin borçlarının ticari olması bir kuraldır[9]. Bu kural, tüzel kişi yatırımcıların aksine tüzel kişilik yatırımcıları için mutlak olarak yazıldığından, bir ticaret şirketinin tüm işlemleri ticari kabul edilecek[10] ve bu şirket tüketicinin korunmasından yararlanamayacaktır ; yasaya karşı özel bir hüküm olmadığı sürece[11].
Ticari iş Türk Ticaret Kanunun 3. Ve 19. Maddelerinde düzenlenmiştir. Bir işin ticari olması düzenlenmiştir.İlk olarak TTK da düzenlenen işler 3. Maddede düzenlenmiştir.Ticaret kanununda düzenlenen işler ticari iş sayılmıştır ancak bir tarafın tüketici olması durumunda TKHK uygunlaması gerekir özel hüküm olduğu için.Diğer bir husus ticari işletmeyi ilgilediren işler de ticari iş sayılmaktadır.Tacirlerin de yaptıkları işler ticari iş sayılmaktadır ancak tüzel kişilerin yaptıkları işler istisnasız ticari iş sayılırken gerçek kişi tacirlerinin yaptığı işler ticari işletmeyi ilgilendiriyorsa ticari iştir. Örneğin bir tacirin evlenmesi veya evine televizyon alması ticari iş sayılmaz. Buna ticari iş karinesi denir.
Yargıtayın kararında[12], tacir gerçek bir insan olsa bile, özel kullanımı için bir araba satın alırsa bir tüketici olacağına karar verdi. Böylece, gerçek kişi tacir bir tüketici olarak kabul edilir ve bu nedenle TKHK özel koruma yararlanır., Ticari hükümlerin uygulama kapsamı daraltılır.Son olarak TTk 19-2’ye göre taraflarıdan biri için ticari olan sözleşme diğeri içinde öyledir.
3. TİCARİ İŞ VE TÜKETİCİ KAVRAMI
Öncelikleri yukarıda açıkladığım iki kavramın uygulama açısından ticaret kanunu hükümlerine mi yoksa tüketici kanuna göre mi hareket edeceğimizi açıklayacağım. Türk ticaret kanunu, borçlar kanunu ve tüketici korunması hakkındaki kanun özel kanunlar olup düzelenmeler yapılmıştır ancak TKHK daha öcelikli tuttulmuştur ve özel bir düzenleme olduğunda tüketici kanununa bakmamız gerekir.Uygulamada tüketici kanunun tüketicileri korumak adına çıkartıldığı ve ticari iş bile olsa tarafın tüketici olması durumunda ticaret kanunun karşısında özel kanun olarak uygulanacaktır.
Görevli mahkeme açısından ; TKHK. 73/1 uyarınca,tüketici işleri tüketici mahkemesinde açılır.Aynı şekilde ticari davalar ticaret mahkemesinde görülür.[13] Ancak ticari iş olan ve taraflardan birinin tüketici olması durumunda ticaret mahkemesinde değil tüketici mahkemesinde görülür. (TKHK. 68 vd., 73, 83/2). [14]Müşteri tarafından tüketici olarak yapılan haksız rekabet durumunda, örneğin tüketicinin agresif reklam ve dava sağlığını tehdit eden mal veya hizmetlere dava açıldığı durumlarda TTK’da haksız rekabet düzenlenmesine rağmen dava tüketici mahkemesinde görülür TKHK’nın 62. maddesi gereği. Aynı şekilde,tacirin haksız rekabeti nedeniyle tüketiciye açılan dava tüketici mahkemesine çıkarılmalıdır.
SONUÇ
Son olarak ; tüketici işemi ve ticari iş birlikta olsa dahi tüketici işlemi daha önemli olduğundan tüketicinin hem korunması açısından hem de güçsüz tarafı korumak adına tüketici işlemi sayılıp tüketici mahkemesinde açılır.Özetle ilk olarak: Tüketici tanımında ticari veya profesyonel olmayan amaç unsurları vardır ve ticari veya profesyonel amaçlar için satıcının veya tedarikçinin mesleki amaçlarla hareket etmesi gibi unsurları vardır. Bir kişi tüketici ise, bu kişi tarafından yapılan sözleşmeleri tüketici sözleşmesi olarak saymak ve aksi iddiada bulunan diğer tarafa ispat yükünü yüklemek gerekir.Başka bir husus, TKHK diğer kanunlardan daha özel bir kanun olup ilk bu kanunun yoksa ticaret kanunun yoksa borçlar kanunu hükümlerine bakılması gerekir. Aynı zamanda tüketici işlemlerine de tabi olabilir ve bir tüketici tarafından dava edilebilir. Bu durumda, tüketici hakem heyetlerine danışılmalı veya dava, değerine göre tüketici mahkemesine çıkarılmalıdır.
[1] Aslan, İ. Yılmaz (2013), Tüketici Hukuku Dersleri, 5. Baskı, Bursa, Ekin ,s.75
[2] Yıldırım, Abdülkerim(2018), Mesafeli Sözleşmelerde Tüketicinin Korunması,Ankara,7. Baskı,Seçkin ,s.46
[3] AKSOY, Sami (2015) 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Taşıma Hukukuna Müdahalesi, BATİDER. 5.Baskı, S. 2, s. 303 .
[4] KARA, İlhan (2015) Tüketici Hukuku, 7.Baskı , Ankara, Yetkin , s.56
[5] Bahtiyar,Mehmet;Biçer, Levent,(2015)’ “ADİ İŞ / TİCARİ İŞ / TÜKETİCİ İŞLEMİ AYRIMI ve BU AYRIMIN ÖNEMİ”,Dergipark,< https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/333513> s.e.t 30.12.2019
[6]ZEVKLİLER, Aydın / AYDOĞDU, Murat(2004) Tüketicinin Korunması Hukuku,3. Baskı, Ankara ,Seçkin, s.65
[7]
Battal, Ahmet,(1998) Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Yönünden Tacirlerin Tüketici Sıfatı, Prof. Dr. Ali Bozer’e Armağan,Ankara, BTHAE Yayını, s. 313-332.
[8] BATTAL, Tacirlerin Tüketici Sıfatı, s. 321.
[9] Yargıtay 19.Hukuk Dairesi, E. 1782, K. 5240,T:05.07.2011
[10] Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E. 2014/17865, K. 2014/41513 , T:24.12.2014
[11] Yargıtay 11 . Hukuk Dairesi, E. 2014/1257, K. 2014/8458 /1249, T:05.05.2014
[12] Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 11-117, K. 169, T:19.03.2003
[13] Arkan,Sabih (2019) Ticari İşletme Hukuku,25. Baskı, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayınları,s.107
[14] BAHTİYAR, Mehmet (2019)Ticari İşletme Hukuku ,20. Baskı,Beta Basım Yayım , s.102