İDARE HUKUKU

SİCİL İPTAL DAVASI

İÇİNDEKİLER

Sicil İptal Davası Nedir
Uygulamada Sıklıkla Karşılaşılan Sebepler Nelerdir
Dava Açarken Sunulacak Belgeler
Sicil İptal Davası Bakımından Görevli ve Yetkili Mahkeme
Sicil İptal Davalarında Zamanaşımı
Yargılama Usulü
Sicil İptal Davası Dilekçe Örneği

SİCİL İPTAL DAVASI NEDİR?

FAQ 2

Sicil İptal Davası; TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapan personellerin amirleri tarafından almış oldukları sicillerin düşük verilmesi sebebiyle işbu sicilin iptalinin talep edildiği idari dava türüdür. Personellerin kademe ilerlemesinin yapılması, astsubay veya subaylığa geçiş, sözleşmenin devamı, yurtdışı görevleri, ödülleri, terfi işlemleri ve meleğe dair bir çok unsurda verilen sicillerin etkisi bulunmaktadır. Tüm bu sebeplerle TSK ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde görev yapan personeller bakımından verilen sicil notlarının oldukça önemli olduğunu söylemek gerekir.

İdari yargıda dava türleri şunlardır:

  1. İptal Davası
  2. Tam Yargı Davası
  3. İdari Sözleşmelerden Dolayı Taraflar Arasında Çıkan Uyuşmazlıklara İlişkin Davalar

Sicil iptal davası ise adından da anlaşılacağı üzere iptal davasıdır. Düşük sicil verilmesi bir idari işlem olduğunun İdare Mahkemesinde dava açılarak verilen bu sicilin, idari işlemin iptali istenir.

UYGULAMADA SIKLIKLA KARŞILAŞILAN SEBEPLER NELERDİR?

Subay Sicil Yönetmeliği m.5: “Sicil üstleri; emrialtındakiler hakkında sicil düzenlerken, üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri; bu görevin önemini göz önünde tutarak, sicil belgelerindeki nitelikleri tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdanî kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar. Aksi durum, ehliyetli olmayanların lâyık olmadıkları rütbe ve makamlara yükselmelerini, dolayısıyla Türk Silâhlı Kuvvetlerinin yetenekten yoksun kişilerin elinde görevini yapamaz duruma düşmesi sonucunu doğurur.”

Benzer düzenlemeler astsubay ve uzman erbaşlar için de mevcuttur. Bu sebeple sicillerin objektif kriterlere uyularak, eşit ve adil bir biçimde personeller arasında herhangi bir ayrım gözetmeksizin günlük eğitim ve çalışmalarını, tavır ve hareketlerini, disiplin ve itaati gibi hususları gözlemleyerek değerlendirmeleri gerekmektedir.

Uygulamada düşük verilen sicillerin iptali için açılan davalarda sıklıkla karşılaşılan iptal sebepleri şunlardır:

  • Önceki dönemlerde ve sonrasında verilen siciller arasında aşırı fark olması

Personele verilen sicillerin önceki dönemlere oranla aşırı düşük verilmesi iptal sebebi olarak görülebilmektedir. Şöyle ki; örneğin 2010’da 90, 2011’de 100, 2012’de 90 sicil notu verilen personele herhangi bir ceza veya idari soruşturması bulunmamasına rağmen 2013’te 60 sicil notu verilmesi verilen sicil notunun somut bilgi ve belge olmaksızın düşük verildiğini göstereceğinden ilgili sicil notuna ilişkin işlemin iptaline sebep olmaktadır.

İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 15.10.2020 TARİHLİ KARARI: “2019 yılında 1. ve 2. sicil üstlerince 100 olarak takdir edildiğinin görüldüğü, davacıya ilişkin evsaf bilgi kartında ayrıca dava konusu 2018 yılına ilişkin fiziki yeterlilik değerlendirme test sonucunun 5 yani “başarılı” olduğu, dava konusu sicil döneminden sonraki 2019 yılı sicil değerlendirmelerinde ise 100 olarak sicil notu değerlendirmesinin yapıldığı görüldüğü, bu durumda, sicile ilişkin ölçütler doğrultusunda dava konusu 2018 yılına ilişkin tesis edilen sicil işlemleri değerlendirildiğinde, dava konusu sicil işlemi öncesinde ve sonrasındaki yıllarda takdir edilen notlara göre dava konusu sicilde açık ve ani bir düşüşün bulunması ve bu düşüşü makul kılacak herhangi bir ceza ya da belgenin bulunmayışı ile dava konusu edilen sicil değerlendirmesi sonrasındaki değerlendirmelerde de sicil notunun üstün başarılı olduğu gözetildiğinde, herhangi bir somut tespit olmaksızın davacının genel sicil safahatine aykırı olacak şekilde 2018 yılı sicilinin 85,75 olarak değerlendirilen dava konusu sicil işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline”

  • İptali İstenen Sicil Notunun Objektif Kriterlere Uyulmadan Verilmesi/Sicil Notu Verilirken Kriterlerin İşaretlenmemesi

GAZİANTEP BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 13.11.2019 TARİHLİ KARARI: “15/01/2016 tarihinde mesaiye geç gelmesi nedeniyle hakkında 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun ilgili maddesince ”uyarma” cezası verildiği; 21/03/2016 tarihinde ”amire saygısızlık” fiilini işlediğinden bahisle ”1/25 oranında aylıktan kesme” cezasının verildiği; 21/03/2016 tarihinde yine aynı amir tarafından ”mesai çizelgesine uymamak” fiili nedeniyle ”uyarma” cezası ile cezalandırılmasına ilişkin fiillerin 2016 yılı sicilinin menfi tertip edilmesini gerektirir disiplinsizlerden olmadığı, mahiyeti itibariyle söz konusu cezaların sicil tam notunun yüzde altmış (%60) ve daha aşağı verilmesini gerektirmeyeceği dikkate alındığında, 2016 sicil amirlerince %60’ın altında kalacak şekilde olumsuz sicil not takdir edilmesinde objektiflikten uzaklaşıldığı ve söz konusu durumun hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından, 2016 yılı sicil döneminde kademe ilerlemesi şartlarından olumlu sicil alma şartını sağlamayan davacı hakkında 3269 sayılı Kanunun 12. maddesinde düzenlenen bağlı yetki uyarınca tesis edilen sözleşmenin feshi işleminde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararıda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

  • İptali istenen düşük sicil notu verilen sicillerin Somut Bilgi ve Belgelere Dayanmaması

AYİM 1.D., 2000/776 Esas, 2000/886 Karar sayılı ilamı; “Yeni Astsubay Sicil Yönetmeliğindeki düzenlemeye göre, sicil belgesindeki niteliklerden yanına (*) işareti olan kıstasların işaretlenmemesi nedeniyle belge ekleme zorunluluğunun olmaması, bunun doğal sonucu olarak da davacının kademe ilerlemesi yapamayacak şekilde düşük takdir edilen sicilinin gerekçesiz olarak düzenlenebilmesi gibi bir sonuca hukukilik atfedilemeyeceğinden; söz konusu sicil hukuka aykırılıkla sakatlanmıştır.”

Tüm bunlara ek olarak Sicil Yönetmeliklerinde sicillerin nasıl tutulacağı usul ve esaslarıyla birlikte belirlendiğinden belgelerin incelenmesi ve usule aykırı durumların tespiti önem arz etmektedir. Nitekim İdare Mahkemesi tarafından verilen iptal sebeplerinden bazıları da “Yetkisiz üst tarafından sicil notu verilmiş olması”, “Sicil notunu veren sicil amirinin personel ile en az 3 ay çalışmamış olması” gibi sicil notunun verilmesinde usule ilişkin adımların tespiti de işlemin iptali bakımından önem arz etmektedir.

DAVA AÇARKEN SUNULACAK BELGELER

          Her idari işlemin hukuka aykırılığının kendi özelinde değerlendirilmesi de gözetildiğinde dava açarken her olaya ilişkin olarak sunulacak delillerin, belgelerin farklı olabileceği unutulmamalıdır. Ancak genel olarak sunulabilecek belgeler şu şekildedir: Evsaf Bilgi Formu, Takdir Belgeleri, Yurtdışı Görevlendirmeleri, Üstün Başarıları vb.

SİCİL İPTAL DAVASI BAKIMINDAN GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Sicil iptal davalarında görevli Mahkeme İdare Mahkemesidir. Yetkili Mahkeme ise İYUK m.33/3 uyarınca personelin görev yaptığı yer mahkemesidir.

Danıştay 2. D. 2017/4193 Esas, 2017/7730 Karar sayılı, 07.12.2017 tarihli ilamı: “Bu kapsamda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/3. maddesinde, “Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.” hükmüne yer verildiği görülmektedir.

Bu durumda; Giresun ili Çamoluk içesinde uzman jandarma olarak görev yapan davacı tarafından, 2010 ve 2016 yıllarına ilişkin sicillerinin iptali istemiyle açılan davaya konu uyuşmazlığın çözümünde, 2577 sayılı Kanunun 33/3. maddesi uyarınca, davacının görevli bulunduğu Giresun ilinin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu Ordu İdare Mahkemesi yetkili bulunmaktadır.”

SİCİL İPTAL DAVALARINDA ZAMANAŞIMI

Personeller sıralamalarından sicillerinin düşük verildiğini anlamaktadırlar. Zira sicil belgelerinin gizli olması sebebiyle personeller almış oldukları sicil notlarını bilememektedirler. Bu sebeple de sicil iptal davaları bakımından zamanaşımı süresinin olmadığını söylemek gerekir. Ancak bazı idare mahkemeleri sıralamanın tebliğ tarihini sicil notunun tebliği olarak alarak davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davayı reddedebilmektedirler. Bu sebeple de davanın kıdem sıralamasının öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde açılmasında yarar bulunmaktadır.

Askeri idare Mahkemelerinin kaldırılmasıyla uygulamada meydana gelen farklılıklardan biri de Askeri İdare Mahkemelerinde birden çok sicil dönemi verilen sicil notunun iptali tek dava dilekçesi ile talep edilebilirken halihazırda İdare Mahkemeleri tarafından her sicil dönemi verilen sicil notu için ayrı ayrı dava açılması gerektiği yönünde kararlar verilmektedir.

YARGILAMA USULÜ

İdari Yargılama Usulüne hakim olan ilkelerden biri de yazılılıktır. Sicil iptal davaları bakımından da yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır. Dolayısıyla idari yargıda inceleme dosya üzerinden yapılacağından dilekçelerin hazırlanması daha önemli hale gelmektedir.

Yazılı yargılama usulünün istisnası ise duruşma talebidir. İYUK m.17’de ilk derecede tarafların talebi üzerine dosyanın tekemmül etmesiyle duruşma yapılacağı ve İYUK m.19’da duruşmadan sonra en geç 15 gün içerisinde karar verileceği düzenlenmiştir.

Sicil İptal Davası Dilekçe Örneği

…. NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DAVACI                     :

VEKİLİ                       : Av. Esma KÜÇÜKALTUN (adres antettedir.)

DAVALI                      : İçişleri Bakanlığı

DAVA KONUSU : Jandarma Genel Komutanlığında …. olarak görev yapmakta olan davacıya ait 2019 yılı sicil notunun geçmiş yıllara nazaran daha düşük düzenlenmesine ilişkin idari işleminin iptali talebinden ibarettir.

İDARİ İŞLEMİN TEBLİĞ EDİLDİĞİ TARİH: Tebliğ edilmemiştir.

AÇIKLAMALAR  :

Müvekkil ……,  Jandarma Genel Komutanlığında ………… olarak görev yapmaktadır. Müvekkil, her sicil yılı içerisinde yayınlanan devre sıralamasında her yıl başlarda olduğunu görürken  2021 yılı içerisinde yayınlanan sıralamada, sırasının sonlara doğru düştüğünü görmüştür. İş bu durum müvekkil hakkında verilen 2021 yılı sicilinin geçen yıllara nazaran düşük verildiğini ortaya koymaktadır.

Müvekkilin görev yaptığı süre boyunca herhangi bir disiplin cezası dahi olmayıp müvekkilin safahatı başarılarla doludur. Görev yaptığı süreç içerisinde birçok kez takdir belgesi almıştır. (EK: Takdir Belgesi)

(Olayın kısaca özetlenerek sicil notunun düşük verilmesinin idari işlemin unsurları bakımından (yetki, şekil, sebep, konu, amaç) tek tek ayrıntılı olarak açıklanarak ilgili işlemin iptali talep edilmelidir.)

HUKUKİ DELİLLER      :

HUKUKİ SEBEPLER     :

SONUÇ VE İSTEM       :

          Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Jandarma Genel Komutanlığında ….. olarak görev yapmakta olan davacıya ait 2019 yılı sicil notunun geçmiş yıllara nazaran daha düşük düzenlenmesine ilişkin idari işleminin iptali ile

2-Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.

DAVACI VEKİLİ

Av. Esma KÜÇÜKALTUN

DANIŞTAY SINIR DIŞI ETME KARARLARI

“İçtihat Metni”
Esas No : 2016/2078 Karar No : 2021/4589
İSTEMİN_KONUSU : Rusya uyruklu davacının, izinsiz çalıştığından bahisle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin 13/07/2015 tarihli işlem ile ikamet izninin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesince, dosya içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerden, davacının izinsiz çalıştığı hususunun somut olarak tespit edildiği görüldüğünden, sınır dışı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda sınırdışı işlemine bağlı olarak ikamet izninin iptali yolunda tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık olmadığı gerekçeleriyle, sınır dışı etme işlemi yönünden kesin olarak davanın reddi, ikamet izninin iptaline ilişkin işlem yönünden ise temyiz yolu açık olmak üzere davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, sınır dışı etme işlemi yönünden kesin olarak karar verilmesinin hukuk mantığı ile bağdaşmadığı, müvekkilinin ev hanımı olduğu ve çalışmadığı, dava dışı … Yapı Emlak Turizm Pazarlama Ltd.Şti isimli şirket ile hiçbir bağının olmadığı, somut delil olmadan idari işlem tesis edilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, izinsiz olarak çalıştığı tespit edilen davacı hakkında 6458 sayılı Kanun uyarınca sınır dışı etme kararı alındığı, sınır dışı etme kararının bir sonucu olarak da davacı hakkında tanzim edilen ikamet izninin iptal edildiği belirtilerek dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı, bu sebeple temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının, davacının ikamet izninin iptaline ilişkin işlem yönünden davanın reddi yolundaki kısmının onanması, sınırdışı işlemleri hakkında verilen kararlara karşı kesin hüküm nedeniyle temyiz yolu kapalı olduğundan, sınırdışı işlemine ilişkin olarak davanın reddi yolundaki kısmı yönünden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu kararın sınırdışı etme işlemine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi:
Dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Sınır dışı etme kararı” başlıklı 53. maddesi, 3. fıkrasında, yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı tarafından, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurulabileceği, mahkemeye başvuran kişinin, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildireceği, mahkemeye yapılan başvuruların on beş gün içinde sonuçlandırılacağı, Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu kararın kesin olduğu hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Antalya Valiliği’nin … tarihli işlemi ile … sayılı Kanun’un 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca sınır dışı edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, idare mahkemesince, davacının sınır dışı edilmesine ilişkin kısım yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca kesin olması nedeniyle kararın bu kısmının temyizen incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın ikamet izninin iptali işlemine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının incelenmesi:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosyanın incelenmesinden, Rusya uyruklu olan ve 12/12/2013 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenen davacıya bu evliliği dolayısıyla aile ikamet izni verildiği, daha sonra yapılan tespit sonucunda, izinsiz çalıştığından bahisle Antalya Valiliği’nin 13/07/2015 tarihli işlemiyle 6458 sayılı Kanun’un 54. maddesi, 1. fıkrası, (ğ) bendi uyarınca davacının sınır dışı edilmesine karar verildiği, bu işlemin ardından aynı Kanun’un 36. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendi uyarınca davacının ikamet izninin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Aile ikamet izni talebinin reddi, iptali veya uzatılmaması” başlıklı 36. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendinde, hakkında geçerli sınır dışı etme veya Türkiye’ye giriş yasağı kararı bulunması halinin aile ikamet izninin iptali sebepleri arasında sayıldığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; hakkında tesis edilen sınır dışı etme işlemi uyarınca davacının aile ikamet izninin iptal edildiği, sınır dışı etme işleminin iptali istemiyle açılan davada ise temyize konu karar ile kesin olarak davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla Mahkeme kararının bu kısmının temyizen incelenme olanağı bulunmadığından anılan kısmın kesinleştiği dikkate alındığında; kesinleşen sınır dışı etme işlemine dayanılarak ikamet izninin iptali yolunda tesis edilen işlemde 6458 sayılı Kanun 36/1-(c) bendine aykırlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin;
1. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının davacının sınırdışı edilmesi işlemi açısından davanın reddine yönelik kısmına ilişkin olarak oy birliğiyle REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, davacının ikamet izninin iptali işlemi açısından davanın reddine ilişkin kısmının ise oy çokluğuyla yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca onamaya ilişkin kısım yönünden tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, temyiz isteminin reddine ilişkin kısım yönünden ise kesin olarak, 06/10/2021 tarihinde karar verildi.